Bu gülistânda benimçün ne gül ne şebnem var
Bu çârşûda ne dâd ü sitem ne dirhem var
Ne kudret ü ne tasarruf ne bîş ü kem var
Ne kuvvet ü ne taayyün ne zahm ü merhem var
Bu kârhânede bilsem neyim benim nem var
Bu kârhânede bir başka kâr ü bârım yok
Ne varsa cümle anındır bir özge vârım yok
Cihâna gelmede gitmekde ihtiyarım yok
Benim benim diyecek elde bir medârım yok
Bu kârhanede bilsem neyim benim neyim var
Vücûd âriyetidir hayât emanetdir
İbâde dâ’i-i mülk iddiâ-yi şirketdir
Kulun vazîfesi teslîmdir itâatdir
Bana kulum dediği lütfdur inâyetdir
Bu kârhanede bilsem neyim benim neyim var
Benim fakîr-i tehî-dest cûd Hakkındır
Adem benim sıfâtımdır vücûd Hakkındır
Zuhûr ü hesti vü bûd ü nebûd Hakkındır
Temevvüc-i yem-i gayb ü şühûd Hakkındır
Bu kârhânede bilsem neyim benim nem var
Teayyüşüm kerem-i sofra-i atâdandır
Teneffüsüm nefes-i rahmet-i Hudâdandır
Vezâifim der-i in’âm-i Kibriyâdandır
Revâtibim ni’am-i matbah-ı kazâdandır
Bu kârhanede bilsem neyim benim neyim var
Nasîbsiz alamam rızkı huşk ile terden
Ne asumân ü zeminden ne bahr ile berden
Gelir mukadder olan denlü nukre vü zerden
Ziyâde kabzedemem rızkımı mukadderden
Bu kârhanede bilsem neyim benim neyim var
Sabâhı şâm ü şeb-i tîreyi nehâr edemem
Hevâyı ateş ü âb âbı hâksâr edemem
Sipihri sâkin ü kûhsârı bîkarâr edemem
Hazânı kendi murâdımca nevbahâr edemem
Bu kârhanede bilsem neyim benim neyim var
Tecelliyât-i Hudâdır açılsa çeşm-i şuûr
Tasavvurât-i avâlim teceddüdât-ı umûr
Bürûz-i genc-i hafîdir bu lücce-i pür-şûr
Bu kârü bâr-ı İlâhî bu tumturâk-ı zuhûr
Bu kârhânede bilsem neyim benim nem var
Gehi tehî vü gehî pür hazâin-i imkân
Suver-nümâ-yı nevîn şişe-hâne-i devrân
Garîb meyve-feşânlıkda Nâbiyâ her ân
Bu köhne bağ-i perîşân hevâ-yı ru-be-hazân
Bu kârhanede bilsem neyim benim neyim var