fotograf alıntıdır.
Bugünlerde 1860'lara ait bazı mektupları çeviriyorum.
Evinden çok uzak bir ilde (o zamanın şartlarıyla uzak) görev yapan bir memurla hanımı arasındaki yazışmalar. Kadın hep sitemkar, adam hep sabırlı. İskender Pala'nın çok hoşuma giden bir sözü vardır: "İnsanlar değil, kıyafetler değişir." Sorunlar aynı. Tepkiler aynı.. Yani ki insana dair herşey aynı.
Dikkatimi çeken, içimi burkan bir şey okudum bu yazılarda. Hanımı mektupla birlikte küçük oğulları Ali Sedad'ın tasvirini gönderiyor. Memur buna o kadar çok sevinmiş ki "..gah cebimde taşıyor, gah öpüp karşımda tutuyorum..." diye cevap yazmış.
Fotoğraf denen nesnenin henüz adı sanı bilinmez. 15 günde 1 ayda bir gelen mektuplar tek haberleşme aracı.
Gurbet çeken için mektup bile büyük nimettir elbet.
Fakat galiba biz bu kadar kitle iletişim araçları içinde bile birbirimizi arayıp sormaz olduk. Buna mukabil telefonumuz şebeke dışı kalsa sinirleniyoruz.
Ne diyordum, iyi ki icat edildi fotoğraf.
Bir de bugün arkadaşım bir şiir gönderdi. Özellikle son mısraı çok hoşuma gitti. Şöyle ki:
Foto Ali
bir vesikalık kestim aynanın içinden
pazar ola ey çünkü ben
yana yatmayan saçları gibi bir insanın
hep şuna inandım,
geciken bir mektup, düşünün sevgilinizden
işte o mektup benim, siz karşımda gülerken
üzüntümdür yüzünüzde patlayan
foto ali ben
falso alırken her şey hayatın karşısında
çoğaltırım sizi hiç üşenmeden.
İbrahim Tenekeci
İyi ki var fotoğrafçılar.
6 yorum:
Aaa ablacım siz yazı yazar mıydınız? :)
Buna cevap olarak "madem yazmadığımdan şikayetçisin de bu kadar kitle iletişim aracı içerisinde neden arayıp sormazsın bre vefasız kardeş" demeyin lütfen :)
Hani o şiiri size gönderen arkadaş var ya, ona şiiri ben gönderdim :) Bu vesileyle kurtarayıp paçayı diyorum.
Selam ediyor saygılar sunuyorum :)
değişkenlerle değişiyoruz, bu kesin..
bir de, foto şiir.. hoş.. (:
Ali Ustam bakıyorum da işinin erbabı olmuş savunmanı bile hazırlamışsın. Lakin bu şiiri sandığın arkadaşım göndermedi. Paçanı yırtman mümkün olmadığı gibi, vefasızlık sıfatına layık bulunman da mevzu bahis değil. Sanığın müsterih olmasına..
Zifiri, şu söz de ne klişe ve doğrudur değil mi: Değişmeyen tek şey değişimdir. Teşekkürler.
fena yönde olması fena fakat. (:
yazınız okuyunca, derviş zaim'in cenneti beklerken filminde minyatür sanatçısı bir adamın ölen oğlunun cesedine bakarak onun portresini yapması geldi. belki seyretmişsinizdir.
bu yazının üzerine film iyi gider.
seyretmedim. madem iyi gider seyrederiz :)
Yorum Gönder