Küçük sıkıntılar, büyük sıkıntıların önünü kesen bir set gibidir. Hem dinamik kılar bizi, hem de hayata bağlayan gaileler sunar.
Zaten sıkıntısız bir hayat düşünmek de saçma olurdu. Çünkü insanoğlu sıkıntısızlıktan da sıkılır önünde sonunda.
Küçük dertler, büyüklerini nasıl kovalar peki?
O kadar çok örneği var ki büyükten küçüğe...
Mesela para kazanmak bir sıkıntıdır ama daha büyüğü para kazanamamaktır.
Öğrenciler her dem eğitimin zorluklarından, sınavlardan şikayet ederler ve lakin eğitimsizlik hayat boyu sıkıntıdır.
Hadi daha küçük şeylerden bahsedelim:
Ulaşım araçlarında yolculuk etmek sıkıntıdır, ama yürümek zorunda kaldığınızı düşünsenize.
Bir yerimizin ağrıması da sıkıntıdır. Fakat ağrılar hastalık sinyalidir ve bu sinyal, işler büyümeden tedaviye başlamamızı sağlar.
Bütün bunların üstüne "Derdimi seviyorum" diyen şairin o kadar da mazoşist olmadığını düşünüyor insan...
hamiş: yazar bunları sıkkın bir anında yazdı.