Önceki gün Şehir Tiyatrolarında Dönüşüm isimli oynu seyrettim. Bilindiği üzere bu oyun, Kafka'nın ünlü romanı "Die Verwandlung", yani Dönüşüm'ün tiyatroya uyarlanmış hali.
Oyna gitmek isteyenler için söyleyebileceğim şey şu ki:
Eğer Dönüşüm'ü okumadıysanız, gidin, izleyin. Bu şartla gidenlerin, en fazla "aah şu küresel kriz, insanların hali de aynen böyle" yorumundan öteye bir yorum yapabileceklerini sanmıyorum. Zira kitapla oyun arasında, bir iki detay (mesela Samsa'nın böcek olması gibi...eh artık o da olmazsa) dışında ilişki kurmak pek de mümkün değil.
O nasıl bir yıl sonu müsameresi repliğiydi öyle yahu. Defalarca tekrarlandı durdu:
Sen ne biçim adamsın Gregor!
Oyundan sonra iki üç arkadaşa kulak misafiri oldum. Biri diğerine şöyle söyledi:
- Eee, Dönüşüm'ü okumuş bahtsızlar olarak senin görüşünü merak ediyoruz. Ne de olsa kitabı okumamışsın!
şeklindeydi. Varın siz hayal edin durumun vehametini. Ayrıca o kadar oyun seyrettim, hiç böylesine çoşkunluktan uzak bir selamlama görmedim. "Bitse de dağılsak" edasıyla alkışlandılar.
Sonuç olarak salondan iki tip insan ayrıldı:
Dönüşüm'ü okuyup hayal kırıklığına uğrayanlar, okumayıp, zaten hiç bir şey anlamamış olanlar...
Hamiş: Aslında üzerinde uzunca yazılacak bir kitaptır Dönüşüm. Ama oynu baz alınca insanın hevesi kaçıyor. Okumayanların okumasını tavsiye ederim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder