Sayfalar

Perşembe, Haziran 25, 2009

ism-i melîha

Meliha, Arap illerinin tuzundan gelir. "Milh"tir aslı. Onlar, yemek tuzlu olduğu vakit "meliha" derler. denizle bir ünsiyeti vardır bu yüzden Melihaların. İlla severler onu.
Kaldı ki "mellâh" denizci demektir aynı dilde.
Meliha daha sonra şiirleri ve sözün fesahatiyle meşhur Acem diyârına gider. Her sözü bir güzelliğe teşbih eden, incelikle süsleyen Farisîler, Meliha ismini "güzel yüzlü" manasına kız çocuklarına koymaya başlarlar.
İsmiyle müsemma olsun diye.
Oradan Anadolu topraklarına kadar ulaşır güzel yüzlüler.
Artık, "melâhatinin (güzel yüzünün) şöhreti öylesine sarmıştı ki âlemi..." diye tasvirlerde bile yer bulur Meliha.
Tecessüs ehlinden biri sorar:
-İyi ama arabın tuzlu dediği meliha, nasıl oldu da acem'e gidince "güzel yüzlü" oluverdi?
Bilge cevaplandırır:
-Yemeğe tadını ve lezzetini veren nasıl tuz ise, insana güzelliğini veren de yüzüdür. İşte bu yüzden "Meliha" güzel yüzlüdür...

2 yorum:

n_marmara dedi ki...

Arabın tuzlu yemeğinin Farisilere gelince güzel yüzlü olduğunu demişsin. Ben de yine arap kaynaklarına dayanarak tuzun kaşifinin de Türk bin Nuh olduğunu ekleyim dedim. Umarım gölge etmedim.

Mihman dedi ki...

ne gölgesi. yazıya lezzet kattı bu bilgi. çok teşekkürler.
bilmiyordum doğrusu.

demek bu yüzden "dünyada yemeğin tadına bakmadan tuz eken tek millet türklerdir" derler.