Sayfalar

Perşembe, Haziran 15, 2006

Sabah sabah hayırdır be gözüm..

Bir günden bir gece düşüp, bu güne de güneş doğdu yeniden. Değil miydi ki "güneş batmaz.." Ama o ne renk cümbüşüdür azizim öyle. İkindiden akşama Cihangirden Eminönüne, geceden sabaha Eminönünden Üsküdara bak a bak.
Mecazın belini kıramıyorsun işte: "batmaz güneş kardeşim, kandırıyorlar sizi" teranelerini oku a oku.
Seviyorsun hocam işte o manzarayı. Otur ve hatta ayakta, pürdikkat, hemhayret gör a gör.
Ne diyordum hocam ben?
Heh sabahtı erkeninden..
Günün bu saatlerindeki sükuneti, havadaki tatlı taraveti, şehrin sabaha has letafetini seviyorum.
"Ne yesem?" sorusuna zevkli bir şekilde cevap vereceğim tek öğün olan kahvaltı öncesi, işte tam da bu vakitleri.
Martıların o güzelim çirkin çığırtkanlığını. Hayvanatın çoktan azığını tamam ettiği, insanatın kıpırdana kıpırdana uyanmaya başladığı, işte tam da bu vakitleri.
Sahi ben çalışıyordum da ne aralık işi gücü bırakmışım, sonracııma açmışım bir divan'ı okumaktayım. Neymiş hem de:

Gün yüzün görmeyeliden ki günüm dün gibidir
Bana bin yılca gelir gerçi sana dün gibidir

Okumuşuz da çizik atmışız yanına Nizamî mahlasının. Yetmemiş bir de James Blunt'tan Goodbye My Lover'ı dinlemişiz de dinlemişiz. Yeter mi? Yetmez. Açmışız yazmaya başlamışız blogta. Sabah sabah hayırdır be gözüm.

2 yorum:

hepatitze dedi ki...

sabah sabah ne istiyosun bizden bilmiyorum ki ben..

Mihman dedi ki...

akşam şerifleriniz hayrolsun. ah keşke görsem sizi. pek mümtaz, çok güzide bir şey olurdu :P