Sayfalar

Çarşamba, Haziran 28, 2006

Ah minel-internet..

Nereden bileyim bilmem hangi ülkenin bilmem ne şehrinde yaşayan birinin varlığını, şu sanal dünya olmasa. Hatta benimle aynı şehirde yaşayan hippi'yi; İzmir'de ikamet eden, haftalarca kız arkadaşım gibi muhabbet ettiğim travestiyi.
Küreselleşme böyle birşey miydi sahi? Kafam duruyor da, bu arada sen sanal mısın gerçek mi? Hiç görmediğim insanlarla canciğer kuzu sarması olmak da neyin nesi. Hani mimikler, gözlerin yalan söylemediğini tespit etmişliğimizin rahatlığı.
Ya yaşatamadığımız, bastırılmış yönlerimizi keşfetmenin dayanılmaz hazzı. Sayende karakterden karaktere büründük ya, hayırlı olsun.
Üzgünüm, ya da hiç umrumda değilsin. Ama ben yine de şöyle yapıverince mütebessim olmuş oluyorum : [:)]
veya hoşuma gitmeyen bir esprine katıla katıla gülebiliyorum da: [:)))]
Hiç gereği yokken üzüyorsun beni: [:(]
Yok yok ağlarım bazı bazı deme öyle: [:'(]
Birbirini görmeden sanal aşk yaşayanların, birbirini görmeden aşık olup efsanelere karışan kahramanlardan farkı var elbet. Ama açıklanabilirliği var mı?
Hem derdim büyük: Sanal aşkımla reel aşkımın isimlerini karıştırıyorum!
Pekçok dostum var msn'den, ama açık hava konserine aldığım iki biletten biri, yalnız olduğum için yandı gitti. Hay aksi!
Geçenlerde de beni ignore etmiştin, artık seni sevmiyorum çık hayatımdan. Mesajlarıma da geç cevap veriyorsun, yoksa başka biriyle daha mı konuşuyorsun?
Ben adamı zaten avatarından tanırım. Bana kişisel iletini söyle sana ne olduğunu söyleyeyim mesela.
Cep telini değil msn'ni ver yeter. He bu arada blogum var commentlersen sevinirim canım.
Eee sonra?
Sosyologlar ve psikologlar; terminolojilerinizi geliştirme vakti geldi geçti. Kişisel gelişim kitapları yeniden yazılsın. Artık sanal gerçeklik var, kendi içinde anlam bozukluğu yaşayan.
Yeni hastalıklar türedi. Sosyal hayat kendine farklı bir ivme kazandı uğurlar olsun.
Daha neler neler.
Hasılı: Ah minel-internet vel-halatihi.

hamiş: Alınma hemen, seni seviyorum yine de [;)]